Tags
Language
Tags
April 2024
Su Mo Tu We Th Fr Sa
31 1 2 3 4 5 6
7 8 9 10 11 12 13
14 15 16 17 18 19 20
21 22 23 24 25 26 27
28 29 30 1 2 3 4

When Love for the Prophet Becomes Art / Aşk-ı Nebi Sanat Olunca / Quando l'Amore per il Profeta Diventa Arte

Posted By: TimMa
When Love for the Prophet Becomes Art / Aşk-ı Nebi Sanat Olunca / Quando l'Amore per il Profeta Diventa Arte

When Love for the Prophet Becomes Art / Aşk-ı Nebi Sanat Olunca / Quando l'Amore per il Profeta Diventa Arte
Publisher: UKSD | 2011 | ISBN: N/A | English/Turkish/Italian | PDF | 150 pages | 114.09 Mb

A thriving hub of cultural enrichment, Ottoman İstanbul was renowned for its glorification of the beauty of Islam through art.

A glossy soft-cover volume produced by the Association of International Art and Culture (UKSD), “When Love for the Prophet Becomes Art” sheds light upon the spiritual significance of two manifestations of this great tradition: Hilye-i Şerif (The Noble Hilye), a form of classic calligraphic art portraying the physical and spiritual attributes of Prophet Muhammad and the use of the tesbih (prayer beads) for ruminative prayer.

The book, as visually fluid as it is informative, was published as a lasting memento of a pioneering exhibition, “Classic and Contemporary Examples of Turkish Art: Hilye-i Şerif and Tesbih,” which was hosted in Rome in October. The first time that a collection of Hilye-i Şerif had been exhibited outside of Europe, the project was initiated with the intention of raising the profile of Turkish art in one of Europe’s most prominent cultural centers.
Legato ad un pionieristica mostra ospitata a Roma in ottobre, e' stato pubblicato in Turchia un libro che illustra il significato spirituale di due grandi tradizioni islamiche: l' Hilye-i-Serif, una forma di calligrafia classica che raffigura le doti del Profeta Maometto; e l'uso del Tesbih, il rosario utilizzato per la preghiera nella tradizione musulmana.

Il libro, segnalato dal sito internet del quotidiano di orientamento islamico turco Zaman, si intitola ''Quando l'amore per il Profeta diventa arte'' e punta a celebrare la mostra romana omonima sugli esempi di arte turca classica e contemporanea: in quell'occasione, per la prima volta una collezione Hilye-i-Serif era stata esposta in Europa.

L' ''hilye'', un forza di scrittura definita anche ''ritratto fatto di parole'', deriva dalla parola araba ''hilyah'' che vuol dire fra l'altro ornamento o sembianza ed e' spesso interpretata come un ''ritratto del Profeta''. L'atteggiamento negativo dell'islam verso l'arte figurativa considerata come una forma di idolatria ha spinto la calligrafia a diventare una grande espressione artistica nelle culture islamiche.

L' Hilye-i-Serif e' il miglior esempio di devozione a Dio nell'arte islamica dopo il sacro Corano, ha notato il curatore del progetto, Mehmet Lutfi Sen. Con i suoi splendidi colori ed eleganti svolazzi di ampi tratti calligrafici, l' hilye e' considerato anche un veicolo attraverso il quale instaurare un intimo legame con lo spirito del Profeta e come simbolo di protezione in grado di assicurare pace e benedizione su una casa, un viaggiatore o una persona in difficolta': anche per questo e visibile in ambienti pubblici e privati turchi come moschee ma pure taxi o banconi di negozi di kebab. Si tratta di una tradizione nata a Istanbul nel Diciassettesimo secolo dalla penna del grande calligrafo ottomano Hafiz Osman. Ma, come sottolinea Tugrul Tuna, il presidente dell'Associazione di arte e cultura internazionale Uskd che ha finanziato il libro, l'hilye sta vivendo una rinascita grazie a molti artisti contemporanei e adirittura giovani con meno di 30 anni come nel caso di Al Umari e Nurullah Ozdem. Il libro, il cui testo e' in inglese, turco e italiano, e' disponibile presso la casa editrice Matbaacilik con sede nel quartiere Kagithane di istanbul.

L'iniziativa della mostra e del libro appare come un ulteriore segnale di una Turchia che sta abbandonando la ritrosia a riconoscere le proprie radici religioso-culturali islamiche la quale e' stata imposta al paese dalla rivoluzione ataturkista fondatrice di una Repubblica orientata verso l'Occidente laico nonostante storia e tradizioni la ancorino al Medio oriente islamico.


Başbakan Erdoğan, Lütfi Kırdar’da açılan Hilye-i Şerif sergisinin, “Aşk-ı Nebi Sanat Olunca” isimli kataloğuna yazdığı ön sözde, diyor ki:
“Değerli sanatseverler,
Ülke ve millet olarak, yeryüzünde ulaşabildiğimiz her yere, aşk ve tutkuyla inşa ettiğimiz sevgi medeniyetimizin nadide sembollerini ulaştırmanın ve bu sembolleri tarihe silinmeyecek şekilde miras bırakmış olmanın büyük iftiharını yaşıyoruz. Selçuklu’dan bugüne kadar, ulaşabildiğimiz her yerde, şehirler, köprüler, yollar, sebiller, han ve kervansaraylar imar ederek, toprak değil, gönüller fethetmiş bir ecdadın takipçileriyiz. Yine iftiharla ifade etmeliyim ki, bizim medeniyetimiz, kılıcın değil, kalemin nazenin darbeleriyle şekillenmiş bir medeniyettir. İlim ve sanat, medeniyet teşekkülümüzde her zaman öncü konumda olmuş; ilim ve sanatın ışığında devletin, toplumun ilerleyeceği yol aydınlatılmıştır.
Bizim, istikbalimizi şekillendirmede en önemli rehberimiz, hiç kuşkusuz tarihimiz ve miras devraldığımız işte bu gönül medeniyeti, bu sevgi medeniyetidir. Tarihimizin ilim ve sanat kaynaklarıyla kucaklaştıkça, orada sadece şekil değil; tüm yaşantımızı çerçeveleyecek, bize istikamet belirleyecek bir öz, ruh ve anlayış bulacağımız, onun dışındaki her arayışta başarısız olacağımız tarih boyunca defalarca tecrübe ile sabit olmuştur.
Son on yılda, medeniyet, siyaset ve iktisadiyattaki gelişmeler yanında, ilim ve sanat alanında da ülkemiz artık dünya sahnesinde adından sıkça söz ettiriyor. Modern sanat dallarının yanı sıra, uzun yıllar tarihin tozlu sandıklarında üzeri örtülmüş klasik ve geleneksel sanatlarımızın canlanması bizi bir hayli memnun ediyor, umutlandırıyor. Son yıllarda, gerek İslam ülkeleri içinde gerek dünya çapında güçlü geleneğimizden beslenmekle birlikte kendine özgü çağdaş bir çehre de kazanan klasik sanatlarımızda ortaya çıkan yeni eserler dikkat çekici bir şekilde artıyor. Yıllar önce ülkemize sadece eski eşya müzayedesinden levha toplamaya gelenler artık İstanbul’a yeni bir hilye, hat, tezhip, tesbih almaya geliyor. Hamdolsun ki, şanı sınırlarımızı aşıp bütün dünyaya yayılmış yaşayan hattatlarımız ve tesbih ustalarımız, tasarımcılarımız, koleksiyonerlerimiz milletimiz için geçmişte olduğu gibi bugün de büyük bir iftihar vesilesi olmaya devam ediyor.
Hiç kuşkusuz, tüm sanat dalları gibi, geleneksel sanatlarımız da, bu alana gönül vermiş, hayatını adamış, adeta ilgilendiği sanatın içinde erimiş ustalarımız tarafından büyütülecek ve geleceğe taşınacaktır. Büyük ustalarımızın yetiştireceği çırak ve kalfalar sayesinde, inanıyorum ki gelecekte bu sanatlarımız çok daha yaygınlaşacak ve gelişecektir.
İstanbul’umuzda, “Aşk-ı Nebi” adıyla dünyanın en büyük Hilye-i Şerif sergisini tertip eden değerli dostumuz Mehmet Çebi’ye, ustalığını ve gönlünü genç nesillerle paylaştığı için şahsım, ülkem ve milletim adına şükranlarımı ifade etmek istiyorum.
Sergideki yaklaşık 200 Hilye-i Şerif ve 250 tesbih, bu coğrafyada belirli bir değerler skalası etrafında imbikten süzülerek oluşmuş bir sanat zevkinin izlerini taşıyor. Hilye-i Şerif formundaki biçimsel yenilikleri ve çağdaş yaklaşımları da içeren ve her yönüyle modern bir atılımın habercisi olan bu sergideki eserlerin sahibi olan değerli sanatçılarımızı kutluyor, bize bu zevki yaşattıkları için kendilerine ve ev sahibine içten teşekkürlerimi sunuyorum.
Bu sanatlara gönül ve emek vermiş ve aramızdan ayrılmış bütün üstadlarımızı rahmetle yâd ederken, bu koleksiyonda yer alan bütün sanatçılarımızı ve onların eserleriyle bizleri buluşturanları tebrik ediyor ve daha büyük başarılar diliyorum.”

When Love for the Prophet Becomes Art / Aşk-ı Nebi Sanat Olunca / Quando l'Amore per il Profeta Diventa Arte
When Love for the Prophet Becomes Art / Aşk-ı Nebi Sanat Olunca / Quando l'Amore per il Profeta Diventa Arte


When Love for the Prophet Becomes Art / Aşk-ı Nebi Sanat Olunca / Quando l'Amore per il Profeta Diventa Arte